BLOGGER TEMPLATES AND TWITTER BACKGROUNDS »

9 Mart 2009 Pazartesi

Affetmek...

Uzun süre kin, öfke, ah ile yaşadıysanız metal yorgunluğu olur vücutta. Bir süre sonra küstünüz kişiden daha ağır gelir tavır alan taraf olmak ve serbest bırakırsınız onu. O içten dışa serbest bırakma yalnız ishal yoluyla değil, duygu yoluyla da olur. Bir nevi eskiye ait düşünceler, duygular kötü koku yaymadan çıkıverir. İşte bu affetmektir. Artık ona iyi - kötü bir şey hissetmemektesinizdir ve zamana bırakmışsınızdır. Zaman içinde zaten her şey kaybolur, kara delikler galaksileri yutuyor onu mu yutamayacak. Nefret insanlar üzerinde ağır bir yüktür. Birinden nefret etmek için efor sarfedersiniz, buna değecek bir insan da değildir. O zaman başkasının pis yükünü sırtlamanın ne alemi var diye düşünürsün. Affetmek için nefrete de gerek yok aslında olayları, günleri, mekanları da affedebilirsiniz. Olayları tesadüf ve zamanının gerektiği gibi olmuş diye adlandırsak hayat bize daha kolay olmaz mı?

Olmaz...En azından her zaman değil, şöyle ki; siyasi bir görüş savunur gibi savunduğumuz nefretlerimiz var. unutulmayı değil canlı tutulmayı hak eder onlar. Çünkü unutulursa hayatına yön veren büyük değişikliklerin sorumlularını da unutmuş olursun ki bu bize çok haksızlık olur. İnsanların zevk-i sefa içinde yaşamak uğruna kırdıkları kalp ve küçük hayatlara ikinci bir darbe olur onları affetmek. Bazı şeyler vardır ki onlar kutsal derecede kinlidir. Eleştirilmez, yargılanmaz, çıkış yolu aranmaz. Küçük bir çocuğun göz yaşını hiç bir felsefe hiç bir ritüel hiç bir inanış affettiremez. Bir daha karşı cinsle olan ilişkisni onaramayacak kadar büyük bir kırık bırakmış ve bunun acısını hayatı boyunca taşıyacak insanlara hadi affet de gidelim diyemezsiniz. Savaş yanlısı bir insan değilimdir. İnsanlar yaralarıyla yaşasın istemem ama hayatının yönünü değiştirmiş bir yaranın üzerine dövme yaptırmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bazı çizikler bazı kesikler göz önünde olmalı. Çünkü orası temizlenirse eğer, insanda basic bulunan kanma isteği hortlar ve tekrar tekrar yaralar.

1 yorum:

Zuhal Aytolun dedi ki...

zeynep biliyorum kızacaksın ama dayanamıyorum günlerdir, içim içimi kemiriyor, gözüme uyku girmiyor, yemeden içmeden kesildim
başlığında afettmek yazmışsın ya affetmek olsa keşke o :)