21 Aralık 2012 Cuma
Öfke
Kötüyü izle, imamı dinle, bildiğini yap!
46 Magazine
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 16:03 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, Chucky, Darth Vader, Hannibal, Joker, kötü, sinema, Temel İçgüdü
6 Aralık 2012 Perşembe
Palyaçolu pis filmler!
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 13:15 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, korku, korku fimleri, palyaço, palyaço fobisi, palyaçolu filmler
Palyaço fobisi!
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 13:12 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, fobi, palyaço, palyaço fobisi
Izdırap
90'larda diziler!
90'lı yıllarda bilgisayar oyunları!
http://www.mariooyunlari.net/mario-oyunlari-resimleri/mario-mario.jpg
** son hali [ mario 3d Land- 2010 ] :
http://www.itusozluk.com/image/super-mario_34492.jpg
http://www.fpsteam.it/img2004/doom/doom1_01.jpg
** sonraki hali [doom 3 - 2004 ] :
http://accel6.mettre-put-idata.over-blog.com/0/01/53/72/doom3-xbox.jpg
**filminde ne oldu [ doom - 2005]:
http://games.mattsarrel.com/images/doom0.jpg
http://i.computer-bild.de/imgs/1/6/9/4/6/1/5/Fussballspiel-Fifa-96-Tor-600x373-6d06b3f5568492a0.jpg
**son hali [ fifa 12 - 2012 ] :
http://www.oyuncehennemi.org/wp-content/uploads/2011/10/fifa-2012-4.jpg
http://image.dosgamesarchive.com/screenshots/warcraft1-2.gif
**son hali - world of warcraft - 2004] :
http://mmohuts.com/wp-content/gallery/world-of-warcraft-overview/world-of-warcraft-city-center.jpg?ec9f9b
**biz ne olduğunu hayal ediyorduk [ street fighter 4 - 2008 ]:
http://ha.wishmesh.com/wp-content/uploads/2011/04/street-fighter-iv-ken-vs-ryu.jpg
http://arodgersblog.files.wordpress.com/2012/06/d15.jpg
**son hali [diablo3 2012 ]:
http://www.joyistik.com/wp-content/uploads/2011/10/diablo3d.jpg
http://pixlevel.com/wordpress/wp-content/uploads/2010/10/Need-for-Speed-Screenshot-2.jpg
**son hali : [ need for speed - the run 2011 ] :
http://www.hayatimizoyun.com/wp-content/uploads/2011/11/nfs-the-run04-550x309.jpg
http://3.bp.blogspot.com/-KZyxRxGimUY/T95ecY-BdzI/AAAAAAAAFZM/bkSU5wn7YOU/s1600/2.jpg
** son hali [ tomb raider underworld - 2008 ]:
http://www.gamersbin.com/attachments/f137/10530d1312557519-cave-egress-tomb-raider-underworld-wallpaper-cave-egress-wallpaper-cave-egress.jpg
http://images.yonja.com/pics/news/tetris_big.gif
**son hali :
http://images.yonja.com/pics/news/tetris_big.gif
** son hali [2010 - Pop the Forgotten sands ]:
http://www.ps2vicio.com/imagenes1/PS2/Prince_of_persia_3/Prince_of_persia_3_16.jpg
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 12:56 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, 90'lar, bilgisayar, diablo, fifa, need 4 speed, oyun, prince of persia, street fighter, tetris, tomb rider
Dans Filmleri...
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 12:51 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, black swan, dans, dans filmleri, dirty dancing, fame, flashdance, greace, moulin rouge, saturday night fever, singing in the rain
Dans
46 Magazin
Gönderen Zeynep Tokmak zaman: 12:40 0 yorum
Etiketler: 46, 46 magazine, dans
20 Mart 2010 Cumartesi
Fobi
İnsanın neresi acırsa canı oradaymış ya. Benim çenemde bu aralar. Ben zaten neyi büyük konuşsam başıma gelir. Başka türlüsü bana yakışmaz.
26 yıllık yaşamımda iki şeyden kaçtım. Biri matematik dersi biri dişçi koltuğu. Matematikte galip geldim sayabiliriz, kendimi ifade edebilecek kadar hesaplıyorum. Ama dişçi öle değil. Fobi nedir bilir misin? Ben bilirim en alasından. İçindenim. Sen düşünmeden ötenazi isteyebilir misin? Ben isterim.
Fobisi olmayan bi insan korkuyor der, çekiniyor, hoşuna gitmiyor. Fobi çok nettir. "O" durumla karşılamamak için canından vazgeçmeyi önce düşündürür fobi. Mantık aramaz. Sorgulamaz. Sen ne kadar sakin ol dersen o, o kadar panikletir. Korkudan ölmek diye bir şey vardır. Bak Kemal Sunal nasıl gitti. Dinlemediler adamı çünkü! Bindirmeyin beni uçağa demiş. Bir şey olmaz demişler, ne var biz yanındayız demişler. Ne yazık ki ölümün ekürisi olmaz tek gidersin nereye gidiliyorsa!
Kalbin küçücüktür senin aslında. Fazlaya gelemez. Eğer yer etmişse bir şey içinde zorlamamak gerekir. Çoğu çocukluktan gelir, bazısı sonradan edinilir. Bazı fobilerin korkuyla başlamadığı bile söylenir. Çocukken amaaan iki ağlar susar dediğin yarın öbür gün elini kolunu bağlar. Her çocuğa denize atılarak yüzme öğretilmez. Herkesin bünyesi farklıdır. Senin çok kolay gördüğün bir şey başkasının hayatına mal olabilir.
Ama öle bir zaman da gelir ki yenmek zorunda kalırsın inadını. Hayatını sürdüremez hale gelirsin. Mecbur kalırsın. Yapışırsın annenin eline o seni en acıtmayacak yöntemi bulur zaten. Ama bilirsin ki senin acın eskiden geliyor, çok eskiden...
26 Haziran 2009 Cuma
Moonwalk
5 Haziran 2009 Cuma
24 Mayıs 2009 Pazar
Cani
Sadece sokakta yürüdüğünüz için dayak yemek hoşunuza gider mi? İnsanlar yanınızdan geçerken ya koşuyor ya da nazik popolarını duvara dayayarak sıvışıyor! Her yaştan insan kafanıza taş atıyor hemde sadece orada olduğunuz için. Küçük bir kız çocuğu yaklaşıyor, gözlerinizin içine bakıyor ve elini uzatıyor, uzattığı anda annesi tarafında hırpalanarak sizden uzaklaştırıyor. Koşmaya başlıyorsunuz, koştukça şiddet hızlanıyor. Eğlence olsun diye birileri sizi naylon torbaya sokmaya çalışıyor. Saklanacak bir yer bulduğunuzda ise su ve yemek gibi temel ihtiyaçlarınız için yardım dileniyorsunuz ama kimse duymuyor, hoş duysa da umursamıyor. Neden? Çünkü siz bir petşop camında değil, kaldırım kenarında doğan bir sokak köpeğisiniz...
http://www.youtube.com/watch?v=xfEAeYbQ3sU
not: çok uzun süredir hıçkırmadıysanız köpeğin gözlerine bakın.
29 Nisan 2009 Çarşamba
Stress
Artık kapris tarihe karışsın istiyorum. Bir de gereksiz iddialar...
İnsanlar neden inatlaşır? İnat neyin göstergesidir? Çok bildiğinin mi yoksa insanların çok bildiğine inandırmak için bir kasış mıdır? Ben konuşmaktan çok dinlemeyi severim. Bir şeyi bilmiyorsam öğrenmeye çalışırım. Öğrendikten sonra da gerektiği zaman cümle içinde kullanırım ama inat etmem. Bir konuda ayrıntılı bilgiye sahip olan insanlara saygı duymuş ve dediklerini 1. elden kabul etmişimdir. Ama fakat lakin (evet 3'ü birden), 25 yıllık hayatımda takdir edersiniz ki azda olsa bazı hobi, sosyal etkinlikler, sanat dalları gibi konularla ilgilenmiş biri olarak benim de bir şeyler biliyor olmam saçma olmaz kanımca. Bazı insanların her şeye sahip çıkması, o konu üzerinde tek bilgi sahibi olma kaprisini kavga çıkaracak kadar ileri götürmesine anlam verememekteyim. insanların araştırma yapması çok süperde biz diğer faniler de belki hayatın o bölümünden geçmişizdir ha? Çok mu zor bir şeye bilmiyorum demek? Ben, bilmiyorum kelimesini çok severim, sık sık kullanırım. Çünkü insanın çok fazla bildikçe alerji geliştirdiğini düşünüyorum. Bu noktada, çok konuda fikir sahibi olmak mı, belli konularda tam bilgili olmak mı daha iyi onu tartışmak lazım! Ama bildiğimden emin olduğum tek şey, fazla bilmek insan psikolojisi açısından iyi değil! Sinir yapıyor, gaz yapıyor, hazımsızlık yapıyor. Bilginize...
21 Mart 2009 Cumartesi
Ben acaba...
Güçlü müyüm? Yoksa güçlü rolümü yapıyorum? İçime atmak bir fedakarlık mı yoksa acizliğim mi? Yetememek benim suçum mu, yoksa benden mi çok şey isteniyor? Yeteneksiz miyim, yoksa imkanlarım mı el vermiyor? Şanssız mıyım, yoksa çok mu şanslı? Terbiyesiz miyim, yoksa sabrım mı taştı? Saf mıyım yoksa salak mı? Çok mu yaşlıyım, yoksa yenimi başladım? Yapabilir miyim, yoksa hiç denemesem mi? Duygusal mıyım, ağlak mı? Sinirli miyim, tahammülsüz mü? Ben bu kadar mı kendimi bilmiyorum?
19 Mart 2009 Perşembe
Erkekler kadınları içkilerinden tanıyor!
15 Mart 2009 Pazar
neden-sebep-niye???
Neden yabancı gelin?
Bu sorunun cevabını arıyorum.
Birincisi neden yabancı gelin diye bir program var? Bunca sene kocaları ayartılıyor diye televizyonlarda feryat figan giden kadınlar neden gündüz kuşağında hangi yabancı gelinin daha iyi olduğunu tartışır hale geldiler? Aksaray- Laleli piyasasının official olma çabası neden? Hali hazırda kendi örf ve adetlerinde yetişmiş kızlara bin bir kusur bulan kaynana bozuntuları hangi akla ve mantığa hizmet yabancı uyruklu gelinlerden hayır beklemekte? O kızların madem her türlü hal ve hareketi sana ters neden kendini ve çocuğunu maskara etmektesin? Hadi o kızlar görüntü itibariyle başka sektörlerde görünebilme ihtimaline karşın yarışıyor diyelim, senin Aksaray piyasasına eğilimin neden şuursuz oğlan annesi? Oğlunın namusuna, ahlakına göre kız arayan bir yudum insanlar, size sesleniyorum aklınızı başınıza toplayın! 'ayyyyyy akşamüstü benim oğlanın kucağına oturduuuuuuu' diye yaygara koparacağınıza, kucak hasretinize kocanızın yanına dönerek bir son verin, siz de rahatlayın biz de.
14 Mart 2009 Cumartesi
Pembe Kakalılar
Bunların her şeyi mükemmeldir. Ağızları kokmaz, osurmazlar, geğirmezler, karınları gazdan şişmez, kakaları kötü kokmaz. Onlar her zaman, haydi bakalım Oscar törenine dediğinizde hazırlanması 10 dk. sürecek kadar bakımlı, onlar her zaman gittikleri mekanda sahne alacaklarmışçasına güzel, süslü ve hazırdırlar. Onların saçları her daim temiz ve yumuşaktır. Yüzleri ise makyajları olmasa bile insan içine çıkabilecek pürüzsüzlükte. Çok iyi okullarda okumuş da olabilirler okumamış ta. farketmez ki, onlarda herhangi bir eksik görünmeyecektir. Yaptıkları en basit işler bile, savaş halinde olan iki ülkeyi barıştırmış bir dış işleri bakanı kadar alkış alır. Onlar kıyafetin, modanın, müziğin dibine vurmuşlardır. Pardon yanlış oldu onlar dibe vurmazlar, nirvanasına çıkmışlardır demek istedim. Mesela onların ayrıntılı cümle kurmasına da gerek yoktur. Onlar baş harfini söylesin biz insan müsfetteleri onları yormadan cümlelerini tamamlarız. Her şeyden haberleri vardır, herkesi tanırlar. Özellikle 'celebrity' kankaları çoktur. Onlarla, mutlaka geçen hafta bir mekanda karşılaşmışlardır ya da mutlaka bir yerlere giriş öncelikleri vardır. Facebook ve msn listeleri hep çok kalabalıktır ama sanmayın ki onlar çabalar. Hele telefon hafızaları hem çok kalabalık hemde önemli insanlarla doludur ki aksi zaten yakışmaz. Kendilerine ait bir tarzları olduğu gerçeği vardır, onların giydiği kotlar Taksim' de asla ucuza satılmaz!! Satılsa bile diğer aciz fanilerde onlarda durduğu gibi durmaz. Herhangi bir insanın kalbini kırmış olsalar bile onlarınki kırıktan sayılmaz. Her birini birbirine senet gibi kırdırdıkları sevgililerinin gözünde hep evlenilecek yegane kızlardır, onun gibisi zor bulunurdur. Aldattığını yakalasalar bile ki bu imksansız, mutlaka haklı sebepleri vardır, öz kütleleri zeytin yağından bile azdır. Onlar sevgililerinden ayrıldıktan sonra en temiz duygularla anılıp ah ahhh diye iç çekilenlerdir. Bir de asla az populer işlerle uğraşmazlar, ya müzik sektörü ya medya ya sahne işleri, mutlaka poh pohun kabarık olduğu bölümlerde çalışırlar. Fen, matematik, bilim dallarında boy göstermemiş olabilirler ama kendi çevrelerinde genious olarak tanınırlar.
Onlar sevilmeli, sayılmalı, başımızın üstünde tutulmalı ve kakalarını pembe yaptılarından emin olunana kadar sefkat gösterilmelidir. Hadsizlik yapmayın.
9 Mart 2009 Pazartesi
Affetmek...
Uzun süre kin, öfke, ah ile yaşadıysanız metal yorgunluğu olur vücutta. Bir süre sonra küstünüz kişiden daha ağır gelir tavır alan taraf olmak ve serbest bırakırsınız onu. O içten dışa serbest bırakma yalnız ishal yoluyla değil, duygu yoluyla da olur. Bir nevi eskiye ait düşünceler, duygular kötü koku yaymadan çıkıverir. İşte bu affetmektir. Artık ona iyi - kötü bir şey hissetmemektesinizdir ve zamana bırakmışsınızdır. Zaman içinde zaten her şey kaybolur, kara delikler galaksileri yutuyor onu mu yutamayacak. Nefret insanlar üzerinde ağır bir yüktür. Birinden nefret etmek için efor sarfedersiniz, buna değecek bir insan da değildir. O zaman başkasının pis yükünü sırtlamanın ne alemi var diye düşünürsün. Affetmek için nefrete de gerek yok aslında olayları, günleri, mekanları da affedebilirsiniz. Olayları tesadüf ve zamanının gerektiği gibi olmuş diye adlandırsak hayat bize daha kolay olmaz mı?
Olmaz...En azından her zaman değil, şöyle ki; siyasi bir görüş savunur gibi savunduğumuz nefretlerimiz var. unutulmayı değil canlı tutulmayı hak eder onlar. Çünkü unutulursa hayatına yön veren büyük değişikliklerin sorumlularını da unutmuş olursun ki bu bize çok haksızlık olur. İnsanların zevk-i sefa içinde yaşamak uğruna kırdıkları kalp ve küçük hayatlara ikinci bir darbe olur onları affetmek. Bazı şeyler vardır ki onlar kutsal derecede kinlidir. Eleştirilmez, yargılanmaz, çıkış yolu aranmaz. Küçük bir çocuğun göz yaşını hiç bir felsefe hiç bir ritüel hiç bir inanış affettiremez. Bir daha karşı cinsle olan ilişkisni onaramayacak kadar büyük bir kırık bırakmış ve bunun acısını hayatı boyunca taşıyacak insanlara hadi affet de gidelim diyemezsiniz. Savaş yanlısı bir insan değilimdir. İnsanlar yaralarıyla yaşasın istemem ama hayatının yönünü değiştirmiş bir yaranın üzerine dövme yaptırmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bazı çizikler bazı kesikler göz önünde olmalı. Çünkü orası temizlenirse eğer, insanda basic bulunan kanma isteği hortlar ve tekrar tekrar yaralar.